görmek

görmek
ви́деть
* * *
-ür, -i
1) ви́деть, уви́деть
2) испы́тывать, пережи́ть

görüp geçirmek — мно́гое повида́ть / испыта́ть

ameliyat görmek — перенести́ опера́цию

çok görmek — а) мно́го повида́ть на своём веку́; мно́го пережи́ть; б) счита́ть изли́шним

görmediği kalmadı — он всё испыта́л

savaş görmek — пережи́ть войну́

3) находи́ть, счита́ть; рассма́тривать как

durumu kötü görmek — счита́ть положе́ние плохи́м

düşman görmek — счита́ть враго́м, ви́деть врага́

4) -den брать, получа́ть, извлека́ть
5) почу́вствовать, осозна́ть
6) име́ть, заиме́ть

cebi para gördü — у него́ в карма́не завели́сь де́ньги

7) навеща́ть, посеща́ть кого
8) встреча́ться, ви́деться с кем
9) ви́деть, быва́ть

oraları gördüm — я быва́л в тех места́х

10) выступает в роли вспом. гл.

hesap görmek — рассчита́ться

hizmet görmek — служи́ть

masraf görmek — нести́ расхо́ды

••
- göreceği gelmek
- göresi gelmek
- göreyim seni!
- görmezden gelmek
- görmediğe dönmek
- görmemişe dönmek
- görmüş geçirmiş
- görüp gözetmek

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Полезное


Смотреть что такое "görmek" в других словарях:

  • görmek — i, ür 1) Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) Anlamak, kavramak, sezmek Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. R. E. Ünaydın 3) Yanına… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hakir görmek — önemsememek, değer vermemek, küçümsemek, küçük görmek, hor görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşağı görmek — küçük görmek, beğenmemek, hor görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gününü görmek — 1) kötü bir sonla karşılaşmak, cezaya çarptırılmak 2) çocuklarının iyi, mutlu günlerini görmek 3) aybaşı görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çatal görmek — net görememek, bir şeyi iki görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düş görmek — rüya görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • layık görmek — yakıştırmak, uygun görmek Ben işte oyum, şimdi söylemeye layık görmediğiniz Dikmen Yıldızı... A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mazur görmek — kusura bakmamak, hoş görmek, bağışlamak, affetmek Büyük işler deruhte etmemiş insanların, bu husustaki tereddütlerini mazur görmelidir. Atatürk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mübah görmek (veya saymak) — hoş görmek, sakıncasız bulmak Kendine mübah gördüğünü bana yasak ederek beni susturmak mı istiyordun? P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pembe görmek — çok iyimser olmak, her şeyi iyimser bir gözle görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • reva görmek — (bir davranışı birine) bir davranışı, bir olayı bir kimse için uygun görmek İstanbul da işgal kuvvetleri fertlerinin halka reva görmediği cefa ve zulüm kalmamıştır. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»